Alice Rohrwacher’in büyülü gerçekçilik etkisindeki modern masallarını sevenler, La chimera’ya da hayran kalacak. Josh O’Connor’ın canlandırdığı Arthur, bir zamanlar arkeolog olsa da artık mezar soygunculuğu yapan, gizemli bir İngiliz. Elinde tuttuğu çubuk yardımıyla gizli hazineleri bulmak yönünde doğaüstü bir yeteneği var. Bu sebeple hapse girip çıktıktan sonra, eski kız arkadaşı Beniamina’nın Toskana’daki kasabasına dönüyor. Çok geçmeden kendisini tekrar mezar soyguncusu dostlarının arasında buluyor. Etrafındaki insanlar tarafından para kazanmak için kullanılan Arthur’un tek derdiyse artık hayatta olmayan sevgilisine ulaşmak.

Arthur, Rohrwacher’in Mucizeler veya Mutlu Lazzaro gibi filmlerinde de gördüğümüz tarzda bir karakter, alışılmadık bir aziz. Toplum dışında kalsa ve yasadışı işlere bulaşsa da iyiliğe inanan, affedilmeyi dileyen birisi. Bu trajik karakterin bugün ve geçmiş, yaşayanlar ve ölüler, dünyevi ve uhrevi arasında bir yerlerde asılı kalmış hüzünlü aşk hikâyesine, yönetmenin bütün filmlerinde olduğu gibi, dini referanslar eşlik ediyor.